kahır

kahır
",-hrı 1. pain and sadness, tribulation, or suffering (accompanied by a rankling sense of injustice): Mazlume´nin sıhhatinin bozulması onun kahrındandır. It´s because of the tribulation he´s caused her that Mazlume´s health has given way. 2. heartsickness. 3. rare coercion, force. 4. rare oppression. -ını çekememek /ın/ to be unable to put up with the pain (someone, something) unjustly causes one. -ı çekilmez unbearable, insupportable, insufferable. -ını çekmek /ın/ to put up with the pain (someone, something) unjustly causes one. -ından ölmek /ın/ 1. to die of the pain which (someone, an event) causes one; to die of heartsickness: Adam müebbet hapse çarpıldı; altı ay sonra kadın kahrından öldü. The man got a life sentence, and six months later the woman died of the pain of it. 2. to be very hurt by, be in mental agony; to eat one´s heart out. -ına uğramak /ın/ to fall afoul of (someone´s) wrath or malice. - yüzünden lütfa uğramak to benefit from something that was meant to harm one. "

Saja Türkçe - İngilizce Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Нужен реферат?

Look at other dictionaries:

  • kahir — sf., esk., Ar. ḳāhir 1) Kahredici, zorlayan 2) Baskın gelen, ezen, ezici Birleşik Sözler kahir ekseriyet kahir kuvvet …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kahır — is., hrı, Ar. ḳahr 1) Yok etme, ezme, perişan etme, mahvetme Her zulmü, kahrı boğmaya bir parça kan yeter. A. Gündüz 2) Derin üzüntü veya acı, sıkıntı Hayatını alnının teriyle kazanan, yirmi yıllık geçmişi, yalnız kahırlarla dolu bir Türk köylüsü …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kahir ekseriyet — is. Ezici çoğunluk Eski tabirle kahir diyebileceğim ekseriyet aynı kandandır ve aynı dille konuşuyor. F. R. Atay …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kahır — (A.) [ ﺮﻬﻗ ] 1. yok etme. 2. çok üzülme …   Osmanli Türkçesİ sözlüğü

  • kâhir — (A.) [ ﺮهﺎﻗ ] kahreden, yok eden …   Osmanli Türkçesİ sözlüğü

  • KAHİR — (A, uzun okunur) Üstün gelen. Yenen. Galip gelen. * Zorlayan. Mecbur eden …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • kahir kuvvet — is. Ezici, baskın güç …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kahır (veya kahrını) çekmek — uzun süre sıkıntıya katlanmak Annesine bakabilmek için akşama kadar elliye yakın yaramazın kahrını çekiyordu. R. N. Güntekin …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kahır yüzünden lütfa uğramak — birine kötülük olsun diye yapılan iş, onun iyiliğine olmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • KAHİR-ÜL EŞRÂR — Şerleri ve kötülükleri ortadan kaldırıp yok eden. Haydutları kahreden …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • KAHİR-ÜS SÜMUM — Panzehir …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”